İCRA TAKİBİ ve BORCA İTİRAZ NE DEMEKTİR
Çağdaş toplumlarda kişiler, içinde bulundukları toplumun tabi olduğu kurallara riayet ederek yine kurallarla belirlenen bir usul çerçevesinde haklarını ararlar. Hukukumuzda da kişiler para, teminat veya diğer türden alacakları için muhatapları olan borçlulara karşı cebir yoluyla yönelemezler. İşte buna Türk hukukunda ihkak-ı hak yasağı denir ve bu sebeple gerçek ve tüzel kişiler ; alacaklarını kamu gücü olan icra daireleri vasıtasıyla borçludan alabilirler.
Bu sebeple başka bir kişiden alacağı olduğunu iddia eden kişiler icra dairelerinde icra takibi başlatır.
İcra takipleri 3 şekilde yapılır:
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi, alacaklarını rehin ile garanti altına alan kişilerin başvuracağı bir takip çeşididir. Bir ilamsız takip türü olarak görülse de kendine has özellikleri vardır. Çünkü bu takip yolunda rehin alacaklısının takip yapabilmesi için elinde mahkeme ilamı ya da kanunlarda ilam niteliğinde sayılan belgelerden bulunmasına gerek yoktur. Rehin alacaklısı, alacağının tahsili için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmalıdır.
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde, haciz aşaması yoktur. İpotek altına alınan mal; icra dairesi tarafından satılır ve satış bedeli alacaklıya ödenir. Rehinli malın satışından elde edilen bedel alacağı karşılamaya yetmez ise alacaklı kalan bedel için ilamlı ya da ilamsız icra takibi yoluna başvurma hakkına sahiptir.
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte alacaklı takip talebinde bulunur. Borçluya ödeme emri gönderilir ve takip kesinleştirilir. Sonrasında rehinli malın satışı gerçekleştirilerek paraya çevrilir.
İlamlı icra takibinde alacaklının, alacağını dayandırdığı bir ilam vardır. İlamdan kastımız İcra İflas Kanunu’nun 38. Maddesinde sırayla sayılan belgelerdir.
İlam mahiyetini haiz belgeler : Madde 38 – (Değişik: 18/2/1965-538/20 md.) Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.
Uygulamada genellikle mahkemelerin para alacağına yönelik hükümleri ilamlı icra takibi açılışında kullanılmaktadır.
İlamlı icra takibinde itiraz yolu, ilamsız icra takibinden daha farklı şekilde işlemektedir. Şöyle ki; kanun koyucu alacaklının takibe dayanak olarak sunduğu ilama, basit bir sözleşme veyahut kambiyo senedi vb. ayırarak farklı bir anlam yüklemiştir. İlamlı icra takibinde itiraz, tebliğden itibaren 7 gün içinde icra mahkemelerine yapılırken ancak ve ancak borçlunun borcunu ödemesi, takipte faiz hesaplarında hata yapılması, ilamda bulunmayan bir alacak kaleminin takibe dahil edilmesi vb. gibi nedenler itiraz sebebi olarak ileri sürülebilecektir.
İlamsız icra takibinde alacaklı, para veya teminat alacağı hakkında ilam niteliğinde herhangi bir belge olmaksızın açılabilecek icra takibidir. Her ne kadar takibe dayanak belge olmadan ilamsız icra takibi başlatılabileceği bahis konusuysa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında açıklandığı üzere İİK’nın 61/1. maddesi (2). cümlesi gereğince ’’…belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Bu sebeple alacaklı tarafın ilamsız icra takibi başlatılırken dahi takip talebinin ekine takip borcunun kaynağı olan belgeyi eklemesi lehine olacaktır…’’
Alacaklı, icra dairesine yazılı, sözlü ve elektronik ortamda takip talebini sunarak icra takibini başlatır. İcra dairesi, takip talebinin kanunda öngördüğü şartları içerdiğini görürse borçluya takip talebine uygun olarak hazırlanmış bir ödeme emri gönderir. Kendisine ödeme emri (Örnek No-7) tebliğ edilmiş borçlu; 7 gün içerisinde ödeme emrini gönderen icra dairesine itiraz edebilir.
Borçlu; ödeme emrine bu 7 günlük süre içerisinde itiraz etmezse icra dosyası kesinleşir ve alacaklı; borçlunun mal varlığı üzerinde haciz işlemleri gerçekleştirebilir.
Kural olarak itiraz süreleri hak düşürücü süre olsa da; borçlu kusuru olmaksızın bir engeli nedeniyle bu süreyi geçirmiş ve itiraz edememiş ise; engelin kalktığı günden 3 gün içerisinde; mazeretini gösteren belge veya diğer delillerle birlikte icra mahkemesinde başvurarak itiraz edebilir.
BORCA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
İSTANBUL X. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE
DOSYA NO : 20XX/XXX Esas
İtiraz Eden
BORÇLU : AD-SOYAD-TC
ADRES
VEKİLİ : Av. Çağrı ÇELİK- İstanbul Barosu-38006 sicil.
Şenlikköy Mah. Çiğdem Sk. No:1, Florya-Bakırköy/İstanbul
ALACAKLI : AD-SOYAD-TC
ADRES
TEBLİĞ TARİHİ : XXX.XXX.XXX
KONU : Ödeme emrine itiraz dilekçesinin sunumudur.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda esas numarası yazılı daireniz dosyasından müvekkil borçlu XXX XXX'e ilamsız takip başlatılmış ve ödeme emri XXX.XXX.XXX tarihinde tebliğ edilmiştir. Yasal süresi içinde itirazlarımızı sunmaktayız.
Şöyle ki;
1)Müvekkilin, alacaklı tarafa herhangi bir borcu yoktur, alacaklıyla arasında herhangi bir hukuki ilişki olmamış, kendisiyle arasında bir sözleşme de imzalanmamıştır.
2) Bu nedenle yetkiye, imzaya, takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, vekalet ücretine, masraflara ve borcun tüm fer’ilerine açıkça itiraz ederiz.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle; icra takibine, yetkiye,imzaya ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm fer’ilerine itiraz edilmiş olduğundan bahisle işbu icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini vekaleten talep ederim.
İtiraz Eden Borçlu Vekili
Av. Çağrı ÇELİK